“Siyanürle toplu intihar olaylarının arkasından kadın ve aileye yöneliküzücü olayların süreklilik arz etmesi aile odaklı çalışan bir sivil toplum kuruluşu olarak bizleri derinden yaralamıştır.

Fatih'teki siyanür içerek intihar eden 4 kardeş, Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Uncalı mahallesinde Baba Selim Şimşek (36), kendisini, eşi Sultan Şimşek'i (38) ve çocukları Ceren (9) ile Ali Çınar Şimşek'i (5) internetten aldığı siyanürle zehirlemişti. En son Bakırköy Osmaniye'de aynı dairede 1'i çocuk 3 kişinin cansız bedeni bulunmuştu. En son Ordu’da Ceren Özdemir’in bıçaklanarak öldürülmesi ve katilin ifadesindeki pervasızlığı bizleri bir kez daha derinden düşünmeye ve acil önlem almaya sevk etmiştir.”

Paslı, açıklamalarına şöyle devam etti. “Biz biliyoruz ki sosyal olaylar tek bir şahsa ve topluluğa indirgenemez. Ceren Özdemir’in ölümünde 1. Derece katil suçludur ancak, durgun su da taş atıldığında oluşan halkalar gibi yakından itibaren hepimizin sorumluluğu vardır.

Sağlıklı birey ve huzurlu toplum için mutlu aile kilit taşı önemindedir. Toplumun temel taşı olan ailelerimizde yaşanan bu elim ölümler üzerinde çok yönlü olarak durulması gereken vahim olaylardır.
Aileyi Destekleme Derneği olarak aşağıda önereceğimiz tedbirleri almak hususunda;
Herkesi acilen göreve çağırıyoruz.

İl, ilçe ve köylerin risk haritaları çıkarılmalı ve yapılması gereken konularda Kamu ve Yerel Yönetim ile birlikte acil eylem planı yaparak tüm kurumlarıyla harekete geçmeli.
Alo 183 gibi 7/24 vatandaşlarımızın devletine ulaşacağı hatların 81 milyonun hepsine tanıtımının yapılacağı bir kampanya yapılmalıdır.

“Yoksulu desteklemek” değil “yoksulluğu yok etmek” hedefli uzun süreli, kalıcı sosyal politikalar üretilmeli.
Sivil Toplum Kuruluşlarımız ise seferberlik ilan etmeli. Başta muhtarlar, din görevlileri, öğretmen ve ebeler olmak üzere halka yakın görevlilerle işbirliği halinde toplumun acil ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Kamu ve Yerel Yönetimlere yardımcı olmalı.
Medyamız haberleri verirken özendirici bir dil yerine, olayı sosyolojik ve psikolojik yönleri ve çözüm önerileriyle birlikte ortaya koymalı.
 
“Cebrail bana komşuyla ilgilenmem hususunda o kadar tavsiyede bulundu ki komşumu bana mirasçı kılacak zannettim ve komşusu açken yatan bizden değildir” diyen bir Peygamberin ümmeti olarak bizler sadece ekonomik ihtiyaçlar için değil, psikolojik ve diğer tüm ihtiyaçlar konusunda komşularımızla yakın irtibat halinde olmak zorundayız.
 
Bu anlamda halkımıza tüm komşu ve mahallesiyle yeniden tanışma, görüşme, kaynaşma, bir ve yalnız değil, birlikte ve güvende olma çağrısı yapıyoruz.” dedi.